- önünde
- önünde vor (D)
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
önünde sonunda — zf. 1) Mutlaka 2) Nihayetinde, en sonunda … Çağatay Osmanlı Sözlük
önünde ardında gidilmez — arkadaşlığına güvenilmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz önünde — zf. Apaçık, belirgin, aşikâr olarak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller göz (veya gözünün) önünde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü önünde — (bir kimsenin) Yanında, yakınında Çocukluğundan beri onun bir siniri de aydınlıkta başkasının gözü önünde uyumaktı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı önünde — sf. Uslu, çevrede gözü olmayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
acemi katır kapı önünde yük indirir — beceriksiz ve anlayışsız kişi, kendisine yaptırılan işi en kötü yerinde bırakır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz (veya gözünün) önünde olmak — 1) sürekli denetimi altında olmak 2) unutmamak, olduğu gibi hatırlamak Hızla açılan kapıdan içeri girişi, hayır girişi değil, atılışı hâlâ gözümün önündedir. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz önünde tutmak (veya bulundurmak) — herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak, dikkate almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yediği önünde, yemediği ardında — bolluk, refah içinde yaşayanlar için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
önü sıra gitmek — önünde yürümek Bir gün, önüm sıra giden bir genç çocuk, ıslıkla bir şeyler çalmaya başladı. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
UR — Önünde hendek olan istihkâm. Yüksek ve müstahkem yer, toprak tabya. Burç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük